28 Ağustos 2010 Cumartesi

Holaaaa!

Merhabalaaar ! 


Bugün nelerden bahsetsem? .mmm ! Teniste pek bir gelişme yok. Wozniacki yine şampiyon. Sıktı artık canım , içinden Serena Williams çıktı ,off !


Boş verin onları da.. Bugün bir kez daha Inception'a gittim ve yine "bana da mı fikir ektiler, noluyor ,ben kimim,nerdeyim,siz kimsiniz?" oldum. Abartmıyorum sanki film bir rüya ve siz de rüya içinde rüya görüyorsunuz ve salondan çıktığınızda bile düşünüyorsunuz , hatırlıyorsunuz, bağlantı kuruyorsunuz. Film birçok şeyi içinde barındıyor. Aşk var tabiiiii , baba-oğul ilişkisi , bol bol aksiyon ve daha önce fazla kullanılmamış bir konu. Hataları yok mu ? Tabi ki var . Ama o kadar küçükler ki ve eğer standart bir film olsa göze batmaz. Inception çok iyi bir film olduğundan küçücük şeyler çabucak yakalanabiliyor bence. Film sırasında salondan çıkıp gidenler oldu . Şaşırdım ama kızamadım.(emeğe saygısızlığı geçiyorum bu noktada) Çünkü herkesin anlayabileceği ve beğenebileceği bir film değil. Aslında abartıldığı kadar karışık değildi , filmdeki her şey , her detay ortadaydı. İşte burda da bakmakla görmek arasındaki fark ortaya çıkıyor sanırım.Anlaşılmamasını anlıyorum ama beğenilmemesine tahammülüm yok . Biz Türkler bir şeyleri eleştirmeye bayılırız zaten (kendimiz dışında). Resmen beğenmemek için izleriz,okuruz ya da her neyse. "Amaaaan bu muymuş?" demek için. Bu film çok saçmaydı milyon tane hata vardı diyebilmesi için bir kişinin çooook geniş bir hayal dünyasına sahip olması gerek  ve çok gelişmiş bir film sektörünün olduğu bir ülkede yaşaması  sanırım. Bence bir söyleyip iki dinlesek,gözlemlesek,kapsak bir şeyler,bu arada da eleştirinin sadece olumsuz olmadığını öğrensek süper olur. Bu insanların Inception'u başyapıt olarak görmemelerini hatta beğenmemelerini normal karşılıyorum. Sonuçta Recep İvedik'in gişe rekorları kırdığı bir ülkede yaşıyoruz , ama lütfen yorum yapmasınlar , insanları soğutmasınlar.


Yeter bu kadar fırça. Filmle ilgiliysee.... Nolan'cığım iyi kafa yormuş bu işe ,yıllarca uğraşmış.En az iki kere izlenmeli. Ayrıntılar muhteşem. Babanızla gitmeniz de tavsiye edilir :) Bilimsel olarak her şey doğru. Oyunculuklar da çok iyi. Var ufak tefek hatalar . Bu kadar zor ve zahmetli bir işin amacı bu olmamalıydı bence. Daha derin sebep seçilebilirdi falan filan.  http://www.birgun.net/writer_index.php?category_code=1186603294&news_code=1282386909&day=21&month=08&year=2010 Bence bu yorumda bir harika ama böyle olmasına inanmak istemiyorum .. Şimdilik bu kadar. Tatlı "rüyalar"..

26 Ağustos 2010 Perşembe

ehe!

Selaam! Aslında dün yazacaktım ama çok uykum geldi sonradan .. Neyse sonuçta burdayım .

 Bugün de tenisten başlayalım sonra devam ederiz başka başka konularla . Teniste ilginç gelişmeler oldu son bir haftada .Serena Williams US Open'da yok dolayısıyla da favorilerimiz biraz yer değiştirdi . Hatırlayacaksınız Türkiye'ye de gelememişti sakatlığından dolayı , ben basit bir kesik sanıyordum ama değilmiş demek ki. Ayrıca Dinara Safina gerçekten çok iyi gidiyor, çıkışını sürdürüyor diyebiliriz. Önemli raketleri eleyip duruyor, Hadi hayırlısı :D Roger Federer ve Caroine Wozniacki bu haftanın turnuva şampiyonlarıydı . İkisinin de hak ettiğini söylemek lazım . Roger henüz en iyisini ortaya koyamasa da kazanmayı biliyor. Anna Kournikova da İstanbul Moda Haftası için ülkemizde. İyi etmiş ,hoş gelmiş de tenisi yıllar önce bırakmış birini tenisle hiç ilgisi olmayan bir haberle spor haberlerine çıkartmak niye anlayamadım. Heralde erkeklerin ilgisini çekmek için böyle yollara başvuruyorlar . Zaten gazetelerde de ya Sharapova 'nın ya da Ivanovic'in resmi olur. :D


Bunun dışında bu hafta beni çok üzen bir ölüm haberi dolanıyordu haberlerde. Deniz Gönenç... Çok kişi tanımaz ama gerçekten iyi bir oyuncudur. Teoman'ın bir klibinde oynuyordu sanırım. Ama ben onu 'Gökten Üç Elma Düştü'den hatırlıyorum. İzlediğim en iyi Türk filmlerinden biriydi ve yine beni ağlatmıştı. Milyonda bir görülen bir hastalıkmış ,çok ilginç. Ödüllü bir oyuncuydu aynı zamanda, bu kadar gençken aramızdan ayrılmasına çok üzüldüm doğrusu..Şarkıda da "şimdi ölmek istemem" diyordu ,şansa bak ..

Bir Galatasaraylı olarak beni üzen başka şeyler de var tabi ki. Yine kaybettik :( 30 yıl sonraydı sanırım (emin değilim ama ) 3 büyükler aynı haftada kaybetti. Ooh, iyi de oldu . Seviyorum Anadolu takımlarını.

Bugünlük de bu kadar ..sevgiler saygılar ..

20 Ağustos 2010 Cuma

Yine Beenn !

Eveeet , selin'in yazısını okuduktan sonra bi kere daha acemiliğim yüzüme vuruldu ,adeta kaderin tokatını bi kere daha yedim :D neyse alışırız zamanla yaa,biz de kaynaşırız. zaten anlaşmıştık baştan benden çok bi şey beklemeyin ..


hmm,teniste bu hafta neler olduğundan bahsedelim biraz. Roger Federer bi aralar 3. sıraya kadar düşmüştü. Ama şimdi toparlandı diyebiliriz. Hala o bildiğimiz,alıştığımız Roger değil ama 2. sırayı Djokovic'ten aldı..Bunun dışında bayanların eski bir numarası Dinara Safina da büyük bi düşüş içindeydi . 1 numaradan 70 numaraya kadar düştü ve bu kısa bir zaman aralığında gerçekleşti.Tarihin en hızlı düşüşü oldu bu. Halbuki çok severim kendisini :)Tatardır,bizdendir açıkçası.Ama izlediğim birkaç maç sonucunda onun da yükselişte olduğunu gördüm umarım devam eder . Çünkü bu kadar düşmeyi hak ettiğini sanmıyorum. Zaten Serena Williams'ın yarattığı baskı yüzünden 1.sırayı koruyamadığını düşünmekteyim . Sonra da sakatlıklar,sakatlıklar..Gün gelir ,devran döner !Ve 30 Ağustos yaklaşırken US Open heyecanı da sarıyor insanıı ! Favorilerim belli.Roger,Rafa değişmez (bu arada  geçen senin şampiyonun olmaması da büyük eksiklik! del potro sakat )Murray iyi gidiyor ve bi gün arayla roger ve rafa'yı yenebilcek kadar fit. Bunun dışında Novak Djokovic ve seyirci desteğiyle Andy Roddick ;) Kadınlardaysa Kim Clijters en büyük favorim.Geçen senenin şampiyonu ve çok iyi gidiyor ,seyirci desteği de var. Justine Henin sakat ,yok. Serena da unutulmaz tabi :) Bunun dışında Svetlana Kuznetsova, Caroline Wozniacki de gizli favoriler :)


Neyse daha fazla sıkmayalım sizi seviyoruzz !

Merhabaaaaaa !

Merhaba Merhaba ve tekrar Merhaba !
Ben Selin ama bu iki sözcük beni anlatmaya ne yeter ne de yetmeli :)
İnternetle bilgisayarla ilgili herşeyi seven, zaten ilerde bunu meslek olarak da yapmak isteyen, ayrıca fotoğrafçılıkta en yakın zamanda ilgilenmek isteyen, düşüncelerini hissetmek istediği zaman müzik dinleyen, şu sıralar sinemaya takmış biriyim, şu ölmeden önce izlenmesi gerekn filmleri izliyorum diyebilirim. peki neden şimdi izliyosun diyebilirsiniz. haklısınız :) sadece iyi filmleri izleyerek daha sonra izlediğim filmleri karşılaştırabilmek istiyorum :)
serap'ın tenis aşkın
ın bir yanılması benim tenis severliğim. şu ana kadar oynamamış olsam da izlemesi gerçekten çok çok büyük bir zevk benim için. Kendimi geliştirmeyi seviyorum diyebilirim, ama bunları yaparken mutlu olmak istiyorum aslında blog benim için ' a bi blogum nedne yok ki ' diye başladığım 1 yıllık bişey biliyorum çok da eski değilim ama 1 yıldır çeşitli aralıklarla yazdığım bi blogum ve yazılarıma yorum yapan insanlar var. aslında bu benim için mükemmel bişey diyebilirm.
yazı yazmak beni ben yapan belki de en önemli şey.
gündoğdu fen lisesinde okumasaydım yazar olmak isterdim - ki ileride bununla ilgili planlarım mevcut -. bir çok ödülüm var bu konuda ama aslında bu kendimi anlatış tarzım oldu. blog da buna yardım etti diyebilirim. önceleri bi sorumluluk olarak gördüğüm blog artık bi harfle başlayıp düşünmeden ama durmadan yazdığım bi yer haline geldi.
serap'a gelinceeee :) o benim en en iyi arkadaşlarımdan beri ve 4 yıldır tanışıyoruz ama 15 yıldır tanışıyomuşum gibi hissettiğim ender insanlardan. birbirimizi tamamlıyoruz diyebilirim ve kesinlikle onunlayken çokçokçok eğleniyoruz birlikte proje sergilerine koşuşturmak en büyük hobimiz oldu.
çok mu yazdım ne : umarım okurken sıkılmazsınız yazar yazar birden bitiririm. umarım seversiniz bundan sonra yazılarımı, yazılarımızı, spor sinema hayat biz :)

18 Ağustos 2010 Çarşamba

heyy!

ilk yazım ve evet biraz tecrübesizim :) selinle uzun zamandır planlıyorduk aslında veee  bugün gerçekleşti sonunda ..sonuçta tatildeyiz ve günler biraz sıkıcı,tekdüze. haliyle yazacak fazla bi konu bulamıyorum .ama kendimden bahsedebilirim sonsuza kadar . 
ben serap :) adanada yaşıyorum ve adana fen lisesindeyim.arkadaşlarım beni genel olarak eğlenceli bulur.öyleyimdir yaa! aynı zamanda tam bi tenis manyağıyım.nerdeyse tüm tenisçileri boy sırasına göre dizebilir,hepsinin kazandığı kupaları sayabilir,hangi maçı kimin kazanacağını da bilebilirim. tenis iddialarına girmeden önce uğrayın bi blogumuza yani :)blogu neden mi açtım? aslında hep ilgi duyuyordum fakat bi türlü zaman bulamıyordum ya da kendime fazla güvenemiyordum :D ama yılların tecrübesine sahip selinciimle açınca işler değişti :) selinle çocukluğumuzdan beri tanışıyoruz nerdeyse ve kesinlikle en iyi arkadaşlarımdan .. yazma ve kendini ifade etme konusunda onun yazdıkları kadar çok şey beklemeyin benden ama elimden geleni yaparım :) hobilerimiz de benzer ..:) (bkz.fotoğraf çekmek,tenis izlemek,biyoloji)
neyse şimdilik bu kadar kendinize iyi bakın :) bundan sonra bol bol bahsederiz filmlerden ,kitaplardan ,spordan ve hayata dair her şeyden .


xoxo..sk<3